Yâsîn insan demektir. Kuşkusuz kastedilen insan-ı kâmildir. Ancak insan-ı kâmil uyarıcı olabilir. İnsan-ı kâmil olmanın da bir yolu yordamı vardır. Bir takım sohbetlere katılıp kitaplar okuyup kendini “oldum” zanneden densizler insan-ı kâmil olamazlar.

İnsan-ı kâmil olmanın yolu bir insan-ı kâmile teslim olmakla başlar aşkla devam eder. Aşk ne kadar büyükse sonuca varmak o kadar kolaylaşır. Aşkı arttıracak yegâne faktör hizmettir.

İlhami Doğmuş Hz.lerine bir ihvanı “Efendim ben size aşık değilim” dedi. Sonrasında İlhami Doğmuş Hz.leri bize “Hizmet etsin de aşık oluyor mu, olmuyor mu görsün” demişti.

İnsan-ı kâmil, istidadı olanlara Allah gerçeğini Tevhit İlmi ışığı altında anlatan ve yaşatandır. Ancak programı inkâr etmek üzere düzenlenmiş olanlara ve şeriat boyutunda inananlara gerçekleri asla duyuramaz.

Tevhidi kısmen anlayanlar da vardır. Onlara da Tevhidin inceliklerini duyurmak mümkün olmaz.